Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 22 No’lu Finans ve Kuyumculuk Meslek Komitesi Meclis Üyeleri döviz alımlarında uygulanan vergilerin kaldırılması ve yeni döviz bürolarının açılabilmesine izin verilmesi talebinde bulundu.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 22 No’lu Finans ve Kuyumculuk Meslek Komitesi Meclis Üyeleri döviz alımlarında uygulanan vergilerin kaldırılması ve yeni döviz bürolarının açılabilmesine izin verilmesi talebinde bulundu.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 22 No’lu Finans ve Kuyumculuk Meslek Komitesi Meclis Üyeleri sektöre ilişkin değerlendirme yaparak pandeminin sektörde oluşturduğu değişimi özetledi. Bu dönemde altın satışlarının yön değiştirip perakende satışların yerini ağırlıklı toptan satışlara bıraktığını kaydeden Meclis Üyeleri, dövizde ise bir takım yeni uygulamalar talep etti. Döviz alımlarında uygulanan vergilerin kaldırılması ve yeni döviz büroları açılmasının kolaylaştırılmasını isteyen Üyeler ayrıca, özel bankalar gibi kamu bankalarının da altın kredisi vermesi önerisi sundu.
Bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirme de yapan Meclis Üyeleri, kamu bankaları dışındaki bankaların karlılıklarını artırdığını hatırlatarak, “Bu kadar karın oldu yerde bu kadar yüksek faiz olmamalı” değerlendirmesini yaptı.
Koyuncuoğlu: “Dövizdeki vergiyi kaldırmak dolarizasyonu azaltacaktır”
MTSO Meclis Üyesi ve Fer Döviz A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mutlu Koyuncuoğlu son dönemlerde yurt genelinde dolarizasyonun arttığını söyledi. Pandeminin döviz piyasasını da etkilediğini dile getiren Koyuncuoğlu, “İnsanlar pandemiyle birlikte oluşan belirsizlik ortamında yatırım için döviz ya da altına yönelmeye başladı” dedi. Bunun önüne geçebilmek adına döviz alımlarında vergi uygulamasına başlandığını hatırlatan Koyuncuoğlu şu değerlendirmeyi yaptı:
“Döviz alımlarında vergi önce binde 2 ardından yüzde 1’e çıktı ve sonrasında çok tepki gelince biz de TOBB’a yazı yazdık. Yurt genelinden de talepler artınca tekrar bu vergi oranı binde 2’ye indi. Ancak yine de yeterli değil. Eskiden olduğu gibi sıfırlanmalı çünkü sadece döviz alımında değil, neyi yasaklarsanız o daha cazip hale geliyor. Yasak varsa burada bir gelişme var diye düşünüp insanlar konunun daha çok üzerine gidiyor. Döviz alımlarındaki vergi sıfırlanırsa alınan ekonomik önlemler de göz önünde bulundurulduğunda yavaş yavaş talebin azalacağına, dolarizasyonun kalkacağına inanıyorum. Unutulmamalı ki enflasyonun yüksek olmasının tek sebebi dolar değil, tüm dünyada yaşanan ekonomik sıkıntıdır.”
Pandemiden en çok turizm sektörünün etkilendiğini hatırlatarak bu nedenle geçtiğimiz yıl turizm kaynaklı döviz girişinin de olmadığını kaydeden Koyuncuoğlu, önümüzdeki süreçte yapısal reformların hızla hayata geçirilerek yabancı yatırımcı çekilmesinin önemine dikkat çekti. “Ancak dövizi bozup borsaya giren yatırımcıdan bahsetmiyorum” diyen Koyuncuoğlu, döviz bozup fabrika kuran yatırımcılar görmek istediklerini söyledi.
Aydemir: “Yeni döviz büfelerine izin verilmeli”
Meclis Üyesi ve Mazlum Grup Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Aydemir de sektörel değerlendirmesine döviz ile başladı. Türkiye’de yeni döviz büfelerinin açılamadığını dile getiren Aydemir, “Döviz büfelerinin sayısı yeterli olmamasına rağmen yaklaşık 10 yıldır yeni büfe açılması donduruldu. Mersin merkezde 8 tane olmasına rağmen ilçelerinde hiç döviz büfesi yok. Örneğin biz kuyumcular olarak altın borsasına üye olsak dahi sadece TL bacaklı işlem yapabiliyoruz. Bundan dolayı Döviz büfesi de açmamıza izin verilse dolarla da alım yapabileceğiz” diye konuştu. Ardından altın sektörünü değerlendiren Aydemir şunları söyledi:
“Pandemiyle birlikte 2,5 ay kadar mağazalar kapalı kaldı. Kısa çalışma ödeneğinden rahat yararlanabilen bir sektör olamadık. Döviz tarafındaki ani yükselmeyle birlikte tüm esnaf zarar gördü. Altın yükseldiği zaman dışarıdan bakıldığında kuyumcular para kazanıyor gibi görünse de bu doğru değil. Çünkü hesaplarımızın tamamı altın üzerinden. Elimizdeki altın miktarını artırabilmemiz halinde para kazanıyoruz. Mevcut altınlarımız değerlendiğinde değil.”
Pandemi ile birlikte yatırım araçlarının farklılaşmaya başladığını da kaydeden Aydemir, bu dönemde tüm dünyada belirsizlik artıp güven ortamının azalmaya başlamasıyla birlikte insanların güvenli liman olarak altını görüp bu emtiaya yöneldiğini söyledi. Böyle olunca rakamların artmaya başlamasıyla birlikte yeni oyuncuların piyasaya girdiğini, konut yatırımı yerine bu oyuncuların ellerindeki toplu paraları altına yönlendirdiğini belirten Aydemir, “Bu dönemde perakende satışlar yerini toptan satışlara bıraktı. Perakende ayağı zayıfladı” dedi.
Altın alımlarında kredilerde yaşadıkları sorunlara da değinen Aydemir, “Kamu bankalarının da altın kredisi vermesini talep ediyoruz. Yurtdışından düşük rakamlarla altın getirme imkanları var. Burada daha yüksek fiyatla satabilirler. Uygun fiyatlarla getirirlerse bizim için de alternatif olur” ifadelerini kullandı.
|