Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Hoşyar Sarıyıldız, kayyım uygulamasının; halk iradesini gasp etmek anlamına geldiğinin, toplumun hukuk ve demokrasiye olan inancını zedelediğinin altını çizerek, “Kayyım politikası, nerede olursa olsun, hangi belediyeye yönelik olursa olsun, hukuksuz bir rejimdir. Kayyım uygulaması, adalet duygusunu çiğner, toplumun demokrasiye olan inancını kırar” dedi.
Büyükşehir Belediyesi’nin Haziran ayı birinci birleşiminde söz alan Eş Başkan Sarıyıldız, bazı belediye başkanları ve meclis üyelerinin kayyım politikasını destekleyen sözlerini ve üslubunu eleştirdi. Sarıyıldız; “Hakkâri Belediyesi’ne uygulanan kayyım uygulamasının, sadece o bölge insanlarının haklarını gasp etme sonucunu doğurmadığını, aslında ülkenin genel siyaseti ile ilgili olduğunu, bu kapsamda siyasi partilerin genel merkezlerin gerekli hassasiyeti gösterdiğini hepimiz gördük. Bugün bu Meclis’te şunu beklerdik; Meclis üyeleri ve halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanlarımızın böyle bir gasp iradesini olumsuz yönde değerlendirmesini ve bunun bir daha yaşanmaması için Türkiye siyaset tarihine kötü bir örnek olarak not düşülmesi gerektiğini tespit etmelerini beklerdik. Fakat bırakın bununla ilgili değerlendirme yapmayı, ne yazık ki bunu polemik konusu haline getirdiklerini gördük” diye konuştu.
“KAYYIM UYGULAMASI, TOPLUMUN HUKUK VE DEMOKRASİYE İNANCINI ZEDELER”
Sözlerini; “Kayyım, nerede olursa olsun, hangi belediyeye ilişkin olursa olsun, hukuksuz bir rejimdir” diyerek sürdüren Sarıyıldız; “Kayyım uygulaması, toplumda adalet duygusunu çiğner, halkın demokrasiye olan irade ve inancını kırar. Siyasi iktidarlar değişir, dönemler yumuşar veya sertleşir. Ama bu tarz, halk iradesinin gaspını doğuran, demokrasiyi kıran uygulamalar iktidar dışı uygulamalara dönüşür” dedi.
Kendisinin de bir hukukçu (avukat) olduğunu hatırlatan Eş Başkan Sarıyıldız, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bugün hukukçuların bile bazı zamanlarda nasıl yargılandıklarını gördük. Bazı insanlar hakkında hukuksuz yargılamalarda bulunan savcılar ve hâkimlerin nasıl yargılandıklarına hepimiz şahitlik ettik. Dönemler değişir, yumuşar, sertleşir. Ama toplumun adalet duygusuna zarar gelmemeli. Anayasamız herkes için bağlayıcıdır. Bizler burada Meclis üyeleriyiz. Hepimiz kendi hayatları olan insanlar olduğumuz kadar, aynı zamanda halkları da temsil ediyoruz.
Bir Meclis üyemize, bir belediye başkanımıza, eş başkana kullandığımız dilin, toplumun diğer kesimleri rencide edeceğini öngörmeliyiz. Bu kapsamda, Sayın Belediye Başkanımızın kullandığı dilin doğru olmadığını ve bu dilin bir daha bu Mecliste konuşulmaması gerektiğini hatırlatıyorum. Bu konunun daha fazla polemik konusu haline getirilmemesini, hepimizin vicdanını yaralayan bir durum olduğunu, bundan sonraki süreçte de kayyım uygulamasına bütün toplumsal kesimlerin aynı duyarlılık ve hassasiyetle yaklaşması gerektiğini ifade ediyoruz.”
|