TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu, merkez Mezitli ve Yenişehir ilçe sınırları içerisindeki Adnan Menderes Bulvarı üzerinde yer alan parsellerin mevcut durumda kat yüksekliklerinin zemin+ 5 kat ile zemin+ 20 kat arasında değiştirilmesine tepki gösterdi.
Konuyla ilgili açıklama yapan TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri İbrahim Yücesoy, "Yaptığımız inceleme de Mezitli ve Yenişehir ilçe sınırları içerisinde yer alan Adnan Menderes Bulvarı üzerinde yer alan parsellerin mevcut durumda kat yüksekliklerinin zemin+ 5 kat ile zemin+ 20 kat arasında değiştiği tespit edilmiştir. Söz konusu bölgenin onaylı imar planlarına bakıldığında ise kat yüksekliklerinin 10-18 kat arasında değiştiği tespit edilmiştir. Mezitli İlçesini kapsayan kısımda kat yüksekliği 10 kat ile sınırlandırılmıştır. Ancak Söz konusu Adnan Menderes Bulvarı kısmen deniz dolgusu üzerine inşa edilmiş alanlardan oluşmaktadır.
Bizler TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu olarak imar planlarının onaylanma aşamasında kat yüksekliklerinin belirlenir iken yakın çevresinde yer alan dokunun dikkate alınarak kat yüksekliği belirlenmesini talep etmiş özellikle zeminde dolgu ve sıvılaşmanın olduğu alanların imara açılmaması gerektiğini belirtmiştik. Maalesef görüyoruz ki kat yükseklikleri imar planlarında 5 kat – 10 kat ve ya 18 kat olarak belirlense dahi geçmiş dönem yönetmelikleri kullanılarak yükseklik serbest maddesi esas alınarak Adnan Menderes Bulvarı üzerine bazı projelerde mevcut imar planlarının ve mevcut siluetin dışında kat yüksekliklerinin belirlendiğini görmekteyiz.
2017 yılına kadar geçerli yönetmelikler de kat yükseklikleri serbest olarak uygulanmış ve kentimizde birçok bölge de kat yükseklikleri tamamen arsa büyüklüklerine göre belirlenmiş ve sahil bandımızda birçok proje buna göre onaylanmıştır" dedi.
'KAMU VİCDANINI YARALIYOR'
Kanun ve yönetmelikler kullanılarak yasallık kazandırılan bu tarz alanların kamu vicdanını yaraladığını kaydeden Yücesoy, "Bizler Meslek odaları olarak ilgili yönetmelikleri referans alarak bilimsel görüşlerimizi ortaya koyarken kamu vicdanı açısından söz konusu bölgede 25-30 katlı yapıların yapılmasını kent estetiği ve kentsel rantın eşit dağılımı anlamında uygun olmadığını ifade etmekteyiz.
Diğer yandan, kentleşmenin hızlı artışıyla günümüz modern kentlerinde genel yapılaşma alışkanlığı haline gelen yüksek binaların kent iklimi ve kent üzerindeki zararlı etkisi ve oluşturduğu mikro-iklimsel kent bölgelerinin kentte yaşayanların yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkiler yarattığı bilinmektedir. Sürdürülebilir ve sağlıklı kentler yaratmak adına toplum yararını temel alan ve kent/çevre hakkı yaklaşımlarını özümseyen planlama disiplini çerçevesinde temel şehircilik İlkelerine uygun yapılaşma gerçekleştirilmesi kentimiz için son derece önemlidir. Kentimizde yüksek yapılarda hangi idari hükümlerin esas alındığı ve hangi koşullarda yapılaşmaya gidildiği tüm kesimlerce ele alınmalı ve tartışılmalıdır. Belirtmiş olduğumuz tüm hususlar nezdinde, ilgili kurum ve kuruluşlara çağrımız belirtmiş olduğumuz kaygılarımız ve öngörülerimiz dikkate alınarak söz konusu projelerde mevcut imar planlarında belirlenen yüksekliklerin dikkate alınarak ruhsat projelerinin yeniden gözden geçirilmesi, kentte yaşayanların kaliteli yaşam hakkı üzerindeki endişe ve talepleri dikkate alınarak yapılaşmasının gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz" diye konuştu.
|